İİBF Uluslararası İlişkiler Bölümü

Prof. Dr. Çağrı Erhan'ın Katılımıyla Türkiye'nin Suriye Politikası Konferansı Gerçekleştirildi (9 Mayıs 2016)

14/05/2016 16:00:00 - 23/10/2018 16:00:00 - 46725 Okunma

Kırklareli Üniversitesi Kamu Diplomasisi Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin Suriye konulu etkinlik serisinin ikinci toplantısı İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Çağrı Erhan’ın katılımıyla gerçekleştirilmiştir. Prof. Dr. Çağrı Erhan, “Türkiye’nin Suriye Politikası” başlığı altında yaptığı sunumda tarihten günümüze Türkiye-Suriye ilişkilerini derin bir tarihsel süzgeçten geçirerek değerlendirmiştir.

Prof. Dr. Erhan, Türkiye ile Suriye arasında yaşanan ilişkilere değinmeden önce 16. yüzyıldan Suriye’nin bağımsızlığını kazandığı döneme kadar Suriye tarihini detaylı bir şekilde mercek altına almıştır. Genel olarak Ortadoğu coğrafyasının, özel olarak ise Suriye’nin kuruluş sürecinden bahseden Erhan, dünya siyasetine yön veren ülkelerin tasarrufları altında bölge ülkelerinin ortaya çıktığını ve bugün yaşanan çeşitli sorunlara kaynaklık ettiğinden bahsetmiştir. Sınırları cetvellerle çizilen bu coğrafyanın ülkeleri etnik ve dinsel olarak bir bölünme ve ayrışma zemini üzerinde kurulmuş ve bölge ülkelerinin tarihten günümüze yaşadığı sorunların temelleri 20. yüzyılın ilk çeyreğinde atılmaya başlanmıştır.

Suriye’nin kuruluş dönemi ile birlikte Türkiye ile ilişkilerine de değinen Erhan, Türkiye-Suriye ilişkilerinin temel sorun alanlarından bahsetmiştir. Hatay sorunu ve Su sorununun iki ülke ilişkilerinin büyük ölçüde etkilediğini belirten Erhan, Türkiye-Suriye ilişkilerinin niteliğinin Soğuk Savaş sürecinde çok daha belirgin bir hale geldiğini belirtmiştir. Türkiye, NATO üyeliği bağlamında ABD ile yakın ilişkiler geliştirirken Suriye, 50’li yılların ortalarından itibaren BAAS yönetimi altında SSCB ile yakın ilişkiler kurmuştur. İki ülkenin politik konumlarının farklılığı ikili ilişkilerde yaşanan sorunlara bölgesel dengelerin de eklenmesiyle sonuçlanmış ve 2000’li yılların başına kadar iki ülke ilişkileri beklenen seviyeye ulaşmamıştır.

 

Suriye devletini 30 yıl boyunca yöneten Hafız Esad’ın ölümünün ardından Beşar Esad’ın yönetime gelmesi ile birlikte iki ülke ilişkilerinde yeni bir döneme girilmiştir. Erhan, bu dönemi iki ülke arasında bir bahar dönemi olarak adlandırmıştır. 2010 yılından itibaren yaşanan gerilime de değinen Erhan, Suriye’nin demokratik reformlar konusundaki isteksizlikleri ve muhaliflere yönelik olarak gerçekleştirilen siyasi baskıyı bu gerilimin nedenleri olarak belirtmiştir.

Rektör Prof. Dr. Erhan; “Türkiye ve Suriye arasında ilk milli kriz 1957 yılında gerçekleşti. Ordu Suriye sınırına gitmiş ve Sovyetler Birliği Türkiye’yi uyardı. Amerika’da üçüncü dünya savaşı olmasına izin vermedi. 1997 yılında Suriye PKK’yı desteklerse askeri çıkarma yapılacağı gündeme geldi. Suriye ise PKK’ya destek vermeyeceğini söyledi. Bu sürede Suriye PKK ile ilişkilerini bitirdi. 2002 ve 2010 yılları arasında Suriye ile Türkiye arasında ciddi bir sorun kalmadı. Ancak Beşar Esad döneminden sonra Türkiye ve Suriye ilişkileri iyice zayıfladı. 5 yıl içinde iç savaş dolayısıyla Suriye’nin kimyası değişti. 10 milyon insan yerlerinden hareket etti. 7 milyon insan ülke dışına kaçtı. Ekonomisi bozuldu. Birlik, beraberliğini ve siyasetini koruyamayacak hale geldi. Şu anda Türkiye’de 3 milyon Suriyeli insan var. Kimisi burada kalıyor kimisi ise Avrupa’ya göç ediyor. Suriyelilerin büyük bir kısmı burada kalmaya devam edecektir. Hatta vatandaşlık hakkının verilmesi de yakındır. Suriye’nin şu anki halinin sebebi, batı devletlerinin sözünü yerine getirmemesi ve Türkiye’ye gerekli desteğin verilmemesidir. Baştaki kararlılık devam etse idi bu iç savaş şu ana kadar bitmiş olurdu” ifadelerini kullandı.

Konuşmasının Türkiye’nin son dönemdeki Suriye politikasının içeriği ile ilgili bölümünde Erhan, Türkiye’nin bölgedeki aktif siyasetinin sorunun çözümüne yönelik olduğunu belirtmiş ancak bölgesel denklemde bir yalnızlık sürecine terk edildiği için Suriye meselesinde oldukça zorlu bir sürece girdiğinin altını çizmiştir. Türkiye’nin yalnızca Suriye ile değil Rusya ile de ilişkilerinin bozulduğunu, bunu giderebilmek için Türkiye’nin Suriye politikasının gözden geçirilmesi gerektiğini ifade etmiştir. Türk dış politikasında karar alıcıların verdikleri sözleri tutamadığını belirten Erhan, Türkiye’nin yalnızlaştırılmasının Suriye meselesindeki kırmızı çizgileri ortadan kaldırdığını ifade etmiştir. 

 

Konuklardan gelen sorular üzerine DAEŞ/IŞİD meselesine de değinen Erhan, Kilis’e yapılan saldırıların aslında Türkiye’yi Suriye savaşına çekmek olduğunuvurgulamıştır. Türkiye’nin sorunu tek başına çözemeyeceğini ve ulusal güvenliğin tehdit edilmesi noktasında NATO üyeliği koşullarının hayata geçirilmesi için konunun NATO’nun gündeme getirilmesi gerektiğini belirtmiştir.  Son tahlilde Prof. Dr. Erhan, Türkiye’nin Suriye krizini ancak NATO vasıtasıyla çözebileceğini, bunun için Türkiye’nin Suriye’den gelen saldırıları, NATO ülkesine yapılan saldırılar olarak değerlendirip NATO konseyine sunması gerektiğini ileri sürmustur.

Konferans Çağrı ERHAN Suriye Politikası

Facebook Twitter Google Plus
Prof. Dr. Çağrı ERHAN'ın Katılımıyla Türkiye'nin Suriye Politikası Konferansı (9 Mayıs 2016)
Telefon Tablet Bilgisayar Bu website tüm cihazlarla uyumludur.